İstanbul Fatih Cami’nden kedileri beslemek için alıp, sonrasında ise öldürmesine ilişkin sanık Fatih Mehmet Ö.’nün 9 aydan 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Fatih Mehmet Öztürk Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken müştekiler Şule Gül ve İndira Fayzullina hazır bulundu. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu
“BANA KOMPLO KURULDU”
Kendisine komplo kurulduğunu iddia eden tutuklu sanık Fatih Mehmet Ö., “Emniyette ve savcılıkta vermiş olduğum ifadeyi tekrar ederim. Ben hayvansever bir insanım, bana komplo kuruldu. Oğlumla aramda husumet vardır, iş yerimde ölmüş hayvanların bulunduğunu emniyette öğrendim. Ben böyle bir şey yapmadım, benim 9 tane kediyi torbaya koyduğum yalandır. Ben sadece bir yavru kediyi kedi kafesli çantaya koydum, ben suç işlemedim. Beraatimi talep ederim” dedi.
“SANIKLA TANIŞTIĞIM ANDAN İTİBAREN KEDİLER KAYBOLMAYA BAŞLADI”
Müşteki İndira Fayzullina, sanığın kendisinden kediler aldığını belirterek, “Sanıkla 3 ay öncesinden kedi beslemesi nedeniyle tanıştım ve iletişim kurduk, arkadaş olduk. Benden 2 tane yavru kedi aldı, ‘Ben terasta bakacağım’ dedi. Video istedim, ‘Bana güvenmiyor musun’ dedi. Kedilere merhametli davranıyordu ben kendisine güvendim, hiç aklıma kötü bir şey gelmedi. Baştan 2 kedi aldı sonrasında 3 tane yavru kedi daha aldı.
Toplamda 5 kedi aldı, benim kedilere baktığım yerde hızlı bir şekilde kediler kayboluyordu. Ben sanıkla tanıştığım andan itibaren kediler kaybolmaya başladı, bu kediler benim de sokakta baktığım kedilerdir, şikayetçiyim. Benden ilk kedi alma olayı tanıştığımız hafta olmuştur. O kedileri de getirmedi, sanığın bana kedilere mama almam için para verdiği zamanlar da oldu” ifadelerini kullandı.
“SANIK GELENE KADAR HİÇ BÖYLE BİR OLAY YAŞAMADIK”
Müşteki Şule Gül ise, “Fatih Cami’nde devamlı olarak bizzat kendim sahipsiz ve hasta kedilerle ilgilenirim, sanık Mayıs sonu Haziran ayı gibi Fatih Cami’ne gelip mama dağıtmaya başladı ve tanışmamız bu şekilde oldu. Sanığın ilk bakışta psikolojik sorunları olduğunu düşündüm, yani mamaları rastgele dağıtırdı, normal bir hayvan sever hayvanlar yesin diye önüne özellikle koyar, sanık ise rastgele dağıtırdı mamaları, havaya atardı sosisleri, kedileri hızlı bir şekilde sever bırakırdı, kedilerin cinsiyetlerini sorardı, aralarından 3-4 tane kedi gözüne kestirir ve ‘Bunları bizim çiftliğe alalım’ derdi.
‘Besleme alanından kedi almak suçtur’ diye söylememe rağmen gitmedi, sanık kedileri ben oradayken almadı, gece aldığını düşünüyorum. 2-3 ay içerisinde 30-40 adet kedi kayboldu. Ben sanığa, ‘Gece kedi beslemeni istemiyorum, sen geldikten sonra kediler kayboldu’ dedim. ‘Gündüz de beslemeni istemiyorum ama benim takibimde olursa yapabilirsin’ dedim. Benden kedi istedi ancak ben almasına müsaade etmedim, olay nedeniyle ölüm tehdidi de aldım ancak vazgeçmedim. Sanık bir gün camide bana su dolu kovayı atmaya çalıştı, ‘Senin burada ne işin var’ dedi. Ben de, ‘Ben hep buradayım, kedilere bakıyorum’ dedim.
Sanık benim için ‘Cins kedi satıyor’ dedi. Sanık bunu ispatlayamaz ise kendisine tazminat davası açacağım. Cami kedileri yerini benimser ve orayı terk etmez. 12 yıllık kedi vardır, 6 yıldır orada bulunan kedi vardır, 10 yıldır kedilere bakıyorum, sanık gelene kadar hiç böyle bir olay yaşamadık, şikayetçiyim” dedi.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM
Mahkeme, sanığın kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunduğunu belirterek tutukluluk halinin devamına hükmetti. Ayrıca mahkeme sanığın akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığına ilişkin rapor düzenlenmesi talebiyle, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilmesine karar verdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, ‘Birden Fazla Ev Hayvanını veya Evcil Hayvanı Kasten Öldürme’ suçundan 9 aydan 6 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.